Önce Ben Anonsu

Önce annem,önce babam,önce eşim,önce çocuklarım diyoruz hep!Peki biz hayatımızın neresindeyiz?

Bulut Bilişimi Kullanıcısına Sorduk

Bulut Bilişim Anket çalışması

YAZILIM TESTİNİN ÖNEMİNİ BİLİYOR MUYUZ?

Yazılım geliştirirken en önemli aşamalardan biri de testtir. Peki benim teste ayıracak zamanım yok,benim için uygulamayı çabuk oluşturmak önemli ve test için bütçe ayırmak mantıksız mı diyorsunuz ?

ERGONOMİ

Çalışma hayatında çalışanlardan üst düzey verim beklenmektedir.Peki çalışma ortamında yapacağınız değişikliklerle verimi üst noktalara çıkarabilceğinizi biliyor muydunuz?

15 Ekim 2016 Cumartesi

SAYGIDEĞER MİSİNİZ?

Saygı,küçük büyük herkesin beklediği ama çoğu kişinin bedavaya kazanabileceğini düşündüğü bir kavramdır.Bedavaya kazanma derken neyi kastettiğimi açıklamaya çalışacağım.
Yolda,otobüste,iş yerinde,okulda herkesten saygı bekleriz ve kolayca saygısızız olarak niteleriz kişileri.Çünkü saygı görmenin doğuştan bize bahsedilmiş bir şey olduğunu düşünürüz.Sizleri hayal kırıklığına uğratmak istemem ama hiç birimiz saygıdeğer insanlar olarak dünyaya gelmeyiz.Tabi ki de burada bahsettiğim insanın yaşama haklarına olan saygısızlık değil.Sokakta bir insanı çevirip tokat atmamak saygılı olmak değildir değil mi?Cevabınız evetse bahsettiğim saygı kavramını da anlıyorsunuz.
Örneğin hepimiz düşüncelerimize saygı duyulmasını bekleriz.Peki kaçımız karşımızdaki kişinin fikirleri bizden bambaşka olduğu halde onu sonuna kadar dinleyip,saygı gösteriyoruz.Bu sayının çok azınlıkta olduğuna eminim.Kişilerin düşüncelerine saygı göstermeden,saygı duyulmayı beklemek bencilliktir ve saygının yaşla da ilgisi yoktur.Saygı ancak eğitimle kazanılır ve ne yazık ki eğitim okulda alınan eğitim adlı süreçten çok daha fazlasıdır.Kişinin kendini eğitmesi matematikte logaritma konusunu çok iyi öğrenmesiyle değil,kişilerin düşünce ve davranışlarına saygıyla bakabilmesiyle ölçülür.
Siz insan olduğunuz için değil,saygılı olduğunuz için saygı göreceksiniz.Mesala kişiler size iki gözünüz olduğunu için değil,karşıdakinin sözünü kesmediğiniz için saygı duyar.Bekleyin elbette saygı bekleyin ama önce saygıdeğer olduğunuzu ispatlayın...

2 Ekim 2016 Pazar

Gerçek İletişimin Sırrı


Gün içinde bir çok kişiyle konuşur,diyalog kurarız ya da kurduğumuzu zannederiz.Hatta insanları yanlış tanıdığımızdan yakınırız.Şimdi size hayatınızı kolaylaştıracak bir sır vereceğim.
Hemen herkesin kuralları ve tabuları vardır,olmalıdır da...Ama karşınızdakine ne yapması gerektiğini söylerseniz sadece bir süre egolarınızı tatmin olmuş olursunuz,ne yaptığını izlerseniz onu tanırsınız.Aslına bakarsanız çoğu insan bir şizofren adayıdır.Tek fark hayali arkadaşlar yerine kendi egolarıyla konuşurlar.Uzaktan baktığınızda bir muhabbet görürsünüz ama yaklaştığınız sadece bir ego tatminidir.Bırakın insanlar sizin hoşlandığınız şekilde değil kendileri gibi konuşsunlar.Bundan bazen hoşlanmayabilirsiniz.İşte o zaman gözlem evinize gidip iletişim içinde olduğunuz insana zaman tanımalısınız.Eğer hala bu durum hoşunuza gitmiyorsa demek ki o insanla hayata bakışlarınız farklıdır.Bu durumda bir karar verirsiniz,saygı duyup diyaloğunuzu sürdürecek misiniz,yoksa diyaloğunuzu bitirecek misiniz.İnsanları kafanızdaki profile uydurmaya çalışırsanız,belki bir süre o kalıba uyum sağlarlar ama hiç kimse sonsuza kadar olmadığı gibi davranamaz.Mutlaka kendini açığa çıkaracaktır,o zaman da ego tatminkarı insanlar hiç tanımamışım gibi klişelerin içinde bulurlar kendilerini. 
Bırakın herkes kendi olsun,kendi gibi konuşsun.Sadece böyle gerçek diyaloglar ortaya çıkar.Unutmayın ki,hiç kimse yontulmayı bekleyen bir heykel değil,siz de bir heykeltıraş değilsiniz.

18 Temmuz 2016 Pazartesi

Yazılım Test Yöntemleri Karşılaştırma


Yazılım testi,programda oluşacak hataları önceden tespit etmeye ve müşteri tesliminden önce ürünün kalitesinden emin olmak amaçlı yapılan işlemlerdir.
Yazılım test yöntemlerinden iki tanesi üzerinde durmak istiyorum.Bunlardan ilki kara kutu testi.Kara kutu testi adıyla özdeşleşen bir test yöntemidir.Bu yöntemde derlenmiş kod üzerinden test yapılır.Yani programın iç yapısı hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirmez.En çok kullanılan test yöntemi olmasının sebebi de kodun işleyişi ve yapısına inmeden yapılmasıdır.
Bahsetmek istediğim ikinci test yöntemi ise,beyaz kutu testidir.Bu test tekniği kara kutu testinin tam tersidir diyebiliriz.Yani kara kutu testi uygulamanın iç yapısıyla çok ilgilenmezken,beyaz kutu testi ise kodun test edilmesidir.Bu sebeple,beyaz kutu test tekniği saydam kutu testi diye de adlandırılır.
Bu iki yöntem daha ayrıntılı incelenebilir,fakat ben basitçe iki teknikten bahsederek,aralarındaki ayrımı vurgulamak istedim.


1 Temmuz 2016 Cuma

SABIRSIZIZ

Geçtiğimiz günlerde trafikte  yaşadığım bir olay üzerine bu yazıyı yazmak için kendime söz verdim.Keşke elimden bu yazıyı yazmaktan başka bir şeyler de gelseydi ve daha çok insana sesimi duyurabilseydim.
Olaya gelecek olursak,kontrolsüz kavşaktan sola dönmek üzere yolun uygun olmasını bekliyordum.Arkama bir araç geldi,aradan 20 saniye geçtikten sonra geliş yönündeki araçları engelleyecek şekilde yanıma geçti ve yan koltukta oturan bayan beni sözlü taciz etmeye başladı...
Beni bu yazıyı yazmaya iten neredeyse her gün trafikte uğradığımız sözlü tacizden duyduğum rahatsızlık değil!Beni bu yazıyı yazmaya iten sadece ve sadece 20 saniye arkamda beklediği için benden nefret ederek kin kusulmasıydı,yani söylenenler değil söyleniş tarzıydı.Bir insan bir insandan sadece 20 saniye beklediği için nefret edebiliyor bunu gördüm...
Ben belki ehliyeti dün almıştım,belki de o kavşaktan senin sabırsızlığın yüzünden kontrolsüz çıksam kaza yapacaktım,belki de senin çocuğuna çarpacaktım
.Evet tam olarak böyle görmek gerekiyor!
Sabırsızlığın sonucu çok ağır olabilir,sakat kalabilirsiniz,ailenizden birini kaybedebilirsiniz veya birinin ölümüne sebep olabilirsiniz.
Her gün bu olayın benzerlerini yaşıyorum ya da şahit oluyorum.Ama beni en çok etkileyen o kadının nefret dolusu bakışlarıydı.Lütfen bu kadar kin dolu olmasın kimse,bu kadar basit olaylardan bu kadar şiddet duyulmamalı.
Söylemek istediğim son şey ise,aceleniz var ise yarım saat evinizden erken çıkınız ve hız yapmak istiyorsanız bunun için tahsis edilmiş pistlere gidiniz...

5 Haziran 2016 Pazar

Pozitif Kalmanın Sırrı

Hemen herkes her şeyin sırrının pozitif olmak olduğunu söyler ya da bütün kişisel gelişim kitaplarının bir numaralı konusu budur...
Pozitif olmak önemli tabi ki!Ama bundan daha da önemlisi pozitif kalabilmektir.Günümüz koşullarında pozitif olabilmek bir mucizeyken pozitif kalabilmek ne mümkün değil mi?Özellikle büyük şehirlerde iş stresi,kalabalık,gürültü,iletişim sorunları,ulaşım sorunları,hastalıklar,çevre kirliliği...Her biri bir stres sebebidir ve saymakla bitmez.Tüm bu koşullarda pozitif olmayı başarmışken biri gelip negatif enerjisini üstünüze adeta yağmurlu havada yanınızdan hızla geçen bir arabanın çamuru üstünüze boylu boyunca fışkırtması gibi sıçratması çok sinir bozucu bir durumdur.
Bu durum için sizlere tek önerim,kendinizi kapatmanız olacaktır.Kendinizi kapatmanızdan kastım negatif şeyleri duymamak ve görmemektir.Evet,bu oldukça zor olacaktır.Ama eğer bunu başaramazsak zaten koşulların zorluğuyla mücadele ederken bir de negatif enerjiler üstünüze sıçrarsa pozitif olmak ve kalmak imkansız hale gelecektir.
Pozitif kalmanız dileğiyle...

19 Mayıs 2016 Perşembe

Başarının Yan Etkileri

Her bireyin az ya da çok hedefleri ve hayatta varmak istediği bir yer vardır.Kimimiz ulaşmak istediği yolda daha şanslıdır,kimimiz ise çeşitli engellerle mücadele etmek zorunda kalır.Önemli olan da engellere rağmen istediğimizi alabilmek değil midir?Benim düşüncem zor kazanılan her zaman daha kıymetli olur.
Başarıyı herkes ister evet ama başarı her zaman güzel etkiler mi yaratır hayatımızda?Elbette başarı herkesi mutlu eder ne diyorsun dediğinizi duyar gibiyim:)Tabi ki başarı mutlu eder ama ben başarının yan etkilerinden bahsetmek istiyorum biraz...
Şimdi geriye dönüp hayatınızı biraz gözden geçirmenizi istiyorum.Başarı elde ettiğiniz anlara dönecek olursanız,düşmanlarınızın çoğaldığınızı göreceksiniz.Karşınıza çıkan engellerin artması her zaman tesadüf değildir.Atalarımız boşuna dememiş "Meyve veren ağaç taşlanır".Siz ne kadar başarılı olursanız insanlar sizi o derece tehlike olarak görür.İnsanın yapısında bu vardır.Bende olmayan komşuda da olmasın mantığı!
İnsanlar size düşman olacak diye başarısız olun demiyorum elbet,ama dikkatli olmakta fayda var değil mi...

19 Mart 2016 Cumartesi

beklentiler mi insanı üzen

Merhabalar,
Bugün biraz beklentilerden bahsetmek istiyorum. Bu yazıyı yazmaya "sıfır beklenti sonsuz mutluluk" sözünden yola çıkarak karar verdim. Gerçekten beklentilerimizi az tutarsak mutlu olur muyuz? Bence hayır!
Bana göre doğru olan beklentilerle,davranışlarımızı doğru orantılı tutmak. Şöyle örnek vereyim,eğer dürüstsek bize yalan atılması bizi çok üzer,çünkü bunu hak etmediğimizi düşünürüz.Ama biz yalan atıyorsak karşıdakinin yalan atması bizi üzmemelidir,çünkü bunu hak etmişizdir. Ya da çok çalışmış,çok fazla emek vermişsek çok iyi yerlerde olmayı hak etmişizdir,bunu beklememiz doğrudur.
Ama çok iyi yerlerde olmayı bekleyen biri önce dönüp ben bunun için neler yaptım diye bakmalıdır. Tabi ki insan her zaman hak ettiklerini yaşamıyor.Ama insanın hak etmediği halde büyük beklentilere girmesi, beklediğini bulamayınca da üzülmesi aşırı ironik bir durumdur.
Kısacası demek istediğim beklentilerdir insanı zinde tutan,hayata bağlayan...Beklentiler bizi üzer sözü sığ bir düşüncedir.Ama hiç bir şey yapmadan bir şeyler beklemek yani hak etmeden beklentiye girmek ancak pembe panjurlu bir evde yaşıyorsak mümkündür:)

13 Mart 2016 Pazar

Nezaket mi yoksa sahtekarlık mı ?


Nezaket adı altında yalan söylemek çağımızın en büyük akımlarından biri.Başlık biraz sert gelmiş olabilir ama malesef günümüz insanlarının değer yargıları giderek değişiyor ve bu beni son derece rahatsız ediyor.Başkaları adına konuşmak istemem tabiki ama ben bana verilen değeri karşımdaki bana gerçekleri söylecek kadar yakın mı hissediyor diye ölçerim beni kırmamak için yalan söylemesiyle değil. Aslına bakarsanız doğru ve düz olmak bu kadar kolayken insanların karmaşık ve sahtekar olmayı neden seçtiğini anlamlandıramadım hiç...
Söylemek istediğim işte tam olarak bu!Dürüst ve düz olmak cesurların, sahtekar olmaksa korkakların işidir. Örneğin; biri bizden bir şey yapmamızı istedi yapamam demek zordur ama yaparım deyip yapmamak kolay.İşte her şey böyle başlıyor bence .KIRMAMAK için (nezaketen) söylenen yalanlar bizi koca birer sahtekara dönüştürüyor zamanla.... 
Seçim sizin cesur olup dürüst olmak mı yoksa bir korkak gibi yalanlara ve oyunlara sığınmak mı?